Iman (5)

Ahirete imanla alakalı anlaşılması gereken temel kavramlardan ilki ‘ölüm’dür. Ölümün mahiyeti tam olarak bilinmektedir. Genel olarak kabul gören anlayışa göre ruhun bedenden ayrılması olayına verilen isimdir.

Ruh insan bedenini terk ettikten sonra varlığını sonsuza dek devam ettirir. Bunun aksine beden ruhun onu terk etmesiyle canlılığını yitirir. Sonrasında da herkesçe bilinen ilahi kanunlar çerçevesinde çürür ve toprağa dönüşür.

Geçtiğimiz dersten hatırlanacağı üzere ahiret mahşer günündeki dirilişten itibaren sonsuza kadar devam edecek olan hayatın adıdır. İnkarı mümkün olmayan Ölüm gerçekliği ise bu hayatın başlangıç noktasıdır ve yaşadığımız dünya üzerinde hiç bir varlığa istisna tanımayan ilahi bir kanundur.

Yüce kitabımızın çokça bahsettiği konuyla alakalı bir kaç ayet aşağıda sıralanmıştır:

• Rahman (55/26-27): Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.

• Cuma (62/8): De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”

Burada kaçıp durduğunuz ölümden derken Bakara Suresi 96. ayete gönderme yapılmakta insanın dünya hayatına karşı ne kadar hırslı olduğu ve mümkün olsa bin sene yaşamak istediği olgusuna telmihte bulunulmaktadır.

• İnsanoğlunun dünya hayatına karşı olan tutkusuna ve ölümün kendisini gelip yakalamasının hak olduğuna dair bir başka ayet Nisa (4/78): Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile ölüm size ulaşacaktır. Onlara bir iyilik gelirse, “Bu, Allah’tandır” derler. Onlara bir kötülük gelirse, “Bu, senin yüzündendir” derler. (Ey Muhammed!) De ki: “Hepsi Allah’tandır.” Bu topluma ne oluyor ki, neredeyse hiçbir sözü anlamıyorlar!