Muhammed Hamdi Yazır

Hak Dini Kur'an Dili

1. Cilt, 8. Sayfa

 

Gördüm ki: gecesi gündüzü ardı ardına biribiriyle döğüşüp değişip giden şu fani hayatta baki kalmak için biçare beşeriyyetin elinde hiç bir tutamak yok.

 

Gördüm ki: Onun yer ile gök arasında maziden istikbale doğru kaynaşan, coşan coşup coşup çarpışan dalgaları arasında her dem Hak "bana gel" diye çağırıyor.

 

İnsan kulak kısıyor, duymak istemiyor, sanki kaçınmak için çırpınıyor.

Fakat çırpınıp çırpınıp âkibete teslim olmaktan başka ne yapıyor?

Halbuki sevmediğine teslim olmakla sevdiğine teslim olmak arasında ne büyük fark vardır?

 

Demekki insan için Hakkı sevmek, Hakka hizmet etmek akıbet cemali hakka ermekten büyük bir hazzı saadet yoktur.

 

Lâkin zevkı hakkı duymıyan haline mahkûm. 

Tahkiki bilmeyen taklide zebundur.

Allah'ı bilmiyen Dünyaya sarılır.

Dünyayı bilmiyen hülyaya sarılır,

Hülyaya sarılan hakikate darılır.

Yiğidi görmiyen ismine bayılır.

Dilberi görmiyen resmine bayılır.

Önünü görmiyen sonunda ayılır.

Kanunu tanımıyan kânunda ayılır.

Kitabı tanımıyan hisabda uyanır.

 

Kalemim kırılmış, mürekkebim tükenmiş iken avni hudaya sığınarak, ve vesile-i rahmet-ü mağfiret olmasını ümid ederek, tefsire başladım.

 

Merhum M. H. Yazır

(1878 - 1942)