19.06.2015


ORUÇ


   Arapçası savm ve sıyamdır. SAVM „Bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak engellemek“anlamında kullanılır! Fıkıh terimi olarak ise „imsak vaktinden iftar vaktine kadar, bir amaç uğruna ve bilincli olarak, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir“. (bkz. Ilmihal iman ve ibadetler C.1 S.381)


يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَۙ

Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki Allah bilinci ile yaşarsınız.“ (Bakara 2/183)


Bu ayetten ve başka ayetlerden anlaşılıyor ki: Oruç ibadeti eski çağlardan beri Allah'ın insanlık ailesine farz kıldığı evrensel bir ibadettir. Hicretin. İkinci yılında farz olmuştur. Orucun amacı: Takva sahibi bir insan olmaktır ,Takva ; Allah bilinci ile düşünüp, Allah bilinci ile konuşup Allah bilinci ile yaşamaktır.


Kur'an takvayı (Allah bilincini) üç bölümde ele alır.

  1. Iman, Yani bir insanın takva sahibi olabilmesi için öncelikle iman etmesi gerekir. (Fetih 48/26)

  2. İmana ilave olarak ,Dinin, ilmin ve selim aklın kötü ve çirkin gördüğü şeyleri terk etmek ,ki bunlara Haram diyoruz. (Araf 7/96)

  3. Dinin, ilmin ve selim aklın güzel ve faydalı gördüğü şeyleri yapmaktır ki bunlara (FARZ) denir. Bunlarıda özet olarak „Bakara 177“ de bulmak mümkündür.


لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّ۪نَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّه۪ ذَوِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِ وَالسَّٓائِل۪ينَ وَفِي الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِر۪ينَ فِي الْبَأْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَح۪ينَ الْبَأْسِۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ صَدَقُواۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ

Gerçekte erdemlilik, yüzünü doğuya veya batıya çevirmeniz ile ilgili değildir; ama gerçek erdem sahibi, Allah'a, Ahiret Günü'ne, meleklere vahye ve Peygamberlere inanan, servetini kendisi için ne kadar kıymetli olsa da akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine, yolculara, (yardım) isteyenlere ve insanları kölelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı (malî) yükümlülüğünü ifa eden kişidir; ve (gerçek erdem sahipleri) söz verdiklerinde sözünü tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve işte onlardır Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar .“ (Bakara 2/177)


Orucun amacı, takva sahibi bir müslüman olmak olunca, bakalım "Takva" nın bize getirisi ne?

 

وَلَوْ اَنَّ اَهْلَ الْقُرٰٓى اٰمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِ وَلٰكِنْ كَذَّبُوا فَاَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ

"Oysa bu toplumların insanları imana erip de Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyor olsalardı onların önünde

göğün ve yerin bolluklarını açardık: ama gerçeği yalanlamaya kalktılar ve Biz de [kendi] yapıp-ettiklerinden

ötürü onları kıskıvrak yakaladık." (Araf 7/96)

 

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنْ تَتَّقُوا اللّٰهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَاناً وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْۜ وَاللّٰهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظ۪يمِ

"Siz ey imana erişenler! Eğer Allah'a karşı sorumluluk bilinci içinde olursanız O size, hakkı bâtıldan ayırmaya yarayan bir ölçü bahşedecek ve kötü işlerinizi silip örtecek, sizi bağışlayacaktır: Çünkü Allah, bağış ve cömertliğinde sınır olmayandır." (Enfal 8/29)


Hazırlayan : Mehmet KILAVUZ


Download
oruc 2015.pdf
Adobe Acrobat Dokument 119.8 KB

Kommentar schreiben

Kommentare: 0